Bu Memleketten Adam Olmaz

İşine geldi mi öyle, gelmedi mi böyle konuşan adamların ülkesinde yaşamak size acı veriyor mu, bilemem ama kendi adıma konuşmam gerekirse hem utanıyor hem de büyük üzüntü duyuyorum.

İslam Gemici - Serbest Gazeteci

Bu konuyla ilgili olarak verilecek en mükemmel örnek futbol dünyasından olduğu için Abdürrahim Albayrak'ın 3 (üç) hafta arayla yaptığı iki açıklamayı peşpeşe verince, sadece şaşkınlıktan gözlerimiz açılmıyor, dilimizin ucuna kadar pek çok söz geliyor. Hani şu söyleyince hakkımızda suç duyurusunda bulunulacak cümleler var ya, işte o laflar... Bu gibi "Rabbena, hep bana" diyen kişiler yüzünden hep yutkunarak bir ömür geçirdik. Ne yapalım, bize de böyle bir zamanda, bu tip insanlarla aynı gökyüzünün altında yaşamak nasipmiş.

14 Nisan 2019 günü Fenerbahçe ile oynanan futbol müsabakasında, evsahibi takım 10 kişi kalmasına rağmen galip gelemeyen Galatasaray kulübünün üst seviye yöneticisi Abdürrahim Albayrak televizyon kameralarının önünde, çileden çıkmış ve kıpkırmızı bir simayla konuşuyordu: "Bir takım şampiyon edilecekse, çıksınlar açıklasınlar, ilan etsinler, kimse de boşuna uğraşmasın." Bkz: https://www.youtube.com/watch?v=oKpf_glvbWA

Hakemi yerin dibine sokan, ağzına geleni söyleyen A. Albayrak haberinin metnini okumak istiyorsanız buyurun: https://www.haberturk.com/abdurrahim-albayrak-bir-takim-sampiyon-ilan-edilecekse-bosuna-ugrasmayalim-2432971-spor

Galatasaray'ın Konyaspor ile oynadığı maçın ardından da yine televizyon kameralarının önünde "elimizde bilgiler, belgeler var, bunları açıklayacağız" diyerek alınan sonucu eleştiren Abdürrahim Albayrak, sıra Beşiktaş ile oynanan ve herkesin üstünde ittifak ettiği "hakemin yanlı ve yanlış kararlar verdiği" maçtan sonra ise bambaşka konuşuyordu: https://www.youtube.com/watch?v=uNwh5hZ459E

"Hakem çok iyi bir maç yönetti" diyen A. Albayrak'ın sözlerini okumak isterseniz: https://www.fanatik.com.tr/abdurrahim-albayrak-hakem-cok-iyi-mac-yonetti-2061923

Kazanınca iyi, kaybedince "biz kötü oynadık" diyemiyor da hakemi, Futbol Federasyonunu, rakip takımın oyuncularını, seyircilerini, dışarıda köfte - ekmek satan seyyarları, kokoreççileri, güvenliği sağlayan polisleri suçlamak nasıl bir akıl tutulmasıdır, anlayan beri gelsin.

Bu sözleri sadece Abdürrahim Albayrak için söylemiyorum. Albayrak en taze örnek olduğu için mukayeseli olarak verdim. Yoksa Beşiktaş idarecilerinin başını çektiği pek çok takım için aynısı sözkonusu. Ali Koç için diyemesem de, Aziz Yıldırım zamanında benzer tavırları Fenerbahçeli yöneticiler de gösterdikleri için, eskiden herkese sempatik gelen Fenerbahçe günümüzde "en sevilmeyen kulüp" olmuştur. 20 yıllık dikta rejiminin ardından Aziz Yıldırım'ın seçimi kaybettiği gün yalnızca Fenerbahçeliler değil, rakip takım taraftarları bile bayram etmişlerdir.

Yarım asırdır şu ülkede yaşayan sıradan bir insan olarak hakikaten üzülüyorum. İnsan hata yapar, yanlışlıkla konuşur, öfkesine hâkim olamayarak ileri-geri laflar edebilir. Bu gayet normaldir fakat sakinleştiği zaman yine aynı televizyon kameralarının önüne çıkıp "sevgili vatandaşlarım, ben bir kızgınlık anında şöyle böyle demiştim, bu sözlerimin bir hata olduğunu kabul ediyorum, lütfen kusura bakmayın" deme faziletini niçin göstermez? Bu erdemi niçin gösteremiyorlar biliyor musunuz? Çünkü yıllar önce de aynı haltı yiyip de o zaman da özür dilemedikleri ve fanatik taraftarlarca alkışlandıkları için, aradan o kadar vakit geçmesine rağmen aynı hatayı bilerek ve isteyerek yapıyorlar.

Futbol dünyası böyle de, politika dünyası farklı mı? Sırf seçim kazanmak, baş olmak sevdası yüzünden geçen yıl başka, bu yıl başka konuşan parti liderlerini de kimse eleştirmediği için vaziyetimiz böyle... Hatta bazı siyasi parti başkanlarımız var ki (isim vermeye lüzum yok, hepiniz tanıyorsunuz) sabah başka, akşam başka, ertesi gün de daha başka konuşarak en güzel dans figürlerini sergilemiş oluyorlar. Sonra da biz çocuklarımıza "yavrum, yalan söylemek yanlıştır, günahtır, sen hep doğruyu söyle" diyoruz. Televizyon ekranına bakan çocuklarımız yalan söyleyen amca ve teyzeleri mi örnek alırlar, yoksa bizim sözlerimizi mi? Ne demişler, lisan-ı hal, lisan-ı kal'den efdaldir. Bunu da mı anlamadınız? Gayet normal, mazimize ait herşey budandığı için imparatorluk lisanından bir kabile diline terfi ettirildik. Bu konuda biraz bilgi sahibi olmak isterseniz, Kemal Tahir'in notlarını okuyabilirsiniz veya Yavuz Bülent Bakiler'in yazılarını...

Spor Haberleri

La Liga devi Zaniolo için harekete geçti

Efsane futbolcu hayatını kaybetti

Vodafone Sultanlar Ligi'nde play-off eşleşmeleri belli oldu

Fenerbahçe Opet 3-2 Eczacıbaşı Dynavit (MAÇ SONUCU ÖZET)

Normal sezonda lider Fenerbahçe!

Joao Pedro'dan transfer itirafı: "Çok acı çektim"

Galatasaray'da Hatayspor maçı hazırlıkları sürdü

Galatasaray'da Hatayspor maçı hazırlıkları sürdü

Video Haberler

Tolga ve Selin ile yüzleşti - Aldatmak 63 Bölüm

Tolga ve Selin ile yüzleşti - Aldatmak 63. Bölüm

Dündar ait olduğu yere döndü - Aldatmak 63 Bölüm

Dündar ait olduğu yere döndü - Aldatmak 63. Bölüm