Adalet Kelimesi Artık Ağzına Yakışmıyor
Lafa gelince esip gürleyerek "adalet mülkün temelidir" diyen sayın Cumhurbaşkanımız Tayyip Erdoğan, memleketteki adaletsizlikleri görmüyor, görmek bile istemiyor. Buna rağmen adil olma konusunda büyük konuşmaya devam ediyor.
İslam Gemici - Serbest Gazeteci (Freelance Journalist)
22 Mayıs Çarşamba günü Beştepe Sarayı'nda topladığı yeni hâkim ve savcıların kur'a merasiminde konuşan Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan "Adalet mülkün temelidir, sözlerinin bütün hayatınız boyunca rehberiniz olmasını temenni ediyorum. Adaletin olmadığı devlet, temelsiz bir bina gibi yıkılıp gitmeye mahkûmdur. İnsanlık tarihinin tüm önemli dönüm noktalarının gerisinde adalet arayışından kaynaklanan kıyamlar, başkaldırılar vardır. Bugün de dünyada en çok ihtiyaç duyulan adalettir" demiş. Bkz: https://www.f5haber.com/siyaset/erdogan-5-ulke-guya-adalet-dagitiyor-haberi-1090363/
Kesinlikle haklı. Fakat bu sözleri söylerken acaba Rabia Naz Vatan'ın ölümü ve sonrasında baba Şaban Vatan'ın başına gelenleri hiç düşündü mü? Ya da Emrah Serbes'in sarhoşken aşırı sür'atle arkadan çarpıp öldürdüğü ailenin karşılığında aldığı birkaç yıllık ceza için ne söylemek isterdi acaba? Yahut da her gün polis tarafından yakalanıp da, o pek kıymetli hâkim ve savcılar tarafından "git kardeşim, yeni suçlar işle" diyerek serbest bırakılan suçlular için ne diyor?
Mağdur ve mazlumları aklına getirmeden, Saray'ın salonuna toplayıp da süslü cümlelerle kendini tatmin edecek konuşmalar yapmak "eski" Tayyip Erdoğan'a yakışmazdı ama "yeni" Tayyip Erdoğan için bu gibi toplantılar "seçim yatırımı" niteliği taşıdığından mühim... Çünkü "eski" Tayyip Erdoğan "güç zehirlenmesi" yaşamamıştı. Şimdiyse... Yeni Tayyip Erdoğan, böylece yeni hâkim ve savcılara daha ilk günden aba altından sopa gösterip, "yarın benimle veya ailemle ilgili bir dâvâ dosyası önünüze gelirse, hatırlayın, ben sizi Sarayımda ağırlamıştım ha" demiş oluyor.
Sevgili Cumhurbaşkanımız sayın Erdoğan, adalet adalet diyorsun da, kendi ülkende adalet arayan mazlumların sesine niçin kulak asmıyorsun? Mesela Türk Ceza Kanunu denilen ucubeyi kökünden değiştirerek, hak edene hak ettiği cezanın verileceği bir kanun silsilesini niçin getirmiyorsun? Acaba ileride bir gün sen de normal vatandaş statüsü kazandığında o kanunlar tarafından yargılanmaktan mı korkuyorsun? Eh, 65 yaşından sonra cezaevinde kalmak biraz zor iş değil mi? Bunun hastalığı var, torun hasreti var, diğer mahkûmlarla aynı şartları paylaşması var, var da var değil mi?
