Teknoloji Kültürü Daim Kılar, Akim Değil

Bir merkezi ve bir de şebekesi var artık her gailenin. Münferide ve müstakile hayat yok. Yoksa sanıldığının aksine kültür akameti teknik vasıtaların emsalsiz-örneksiz tahavvülünden değil.

Teknoloji Kültürü Daim Kılar Akim Değil
Dili Dudaklı Kaşıtk

Meslek kültürün yaşatıldığı pota ve taşıyıcısı olduğu halde fabrikalarda icra edilemiyorsa ve tevarüs etmiyorken ayrıca mekteplerde de öğrenilmiyorken o, yeni nesle intikal eden ne? İntikal ettirilen bi’’şey yok madem kültür lafazanlığı da neyin nesi!

X Nesli, Y Nesli, Z Nesli… bi’de K Nesli tabirleri işitiyoruz. Bu tabirlere yüklenen izahlara bakınca görülüyor ki, selef-halef arasında intikal değil akamet vaki. Belki bir cihazlanıştan başka bir cihazlanışa aşinalık sehli, seyli var. Ama bu neslin şu nesle alışkanlık aktardığını bile söylemek kabil değil. Bir önceki neslin adamı sonraki neslin adamının cihazlarını kullanma becerisi edinebilmekteyken, sonraki neslin adamı önceki neslin adamının becerisine ve cihazlanmasına fevka’l-ade yabancı hatta meraksız çünkü. Takibini deruhte edebileceğiniz bir süreç dahi teşhis edemezsiniz keza. Yani taşıyıcı bir moralite, mentalite olmasa bile alet edevat inkişafının taşıyıcılığı olsun bari. Fakat yok… cihazdan, ikame cihaza muadelet bile yok. Çünkü alet edevat, takım taklavat istihalesi bile tevil edebilmek imkansız. Amedsiz, senetsiz… her yeni fasla kendinden menkul bir temelleniş(!) farzedilmesi şart şu nesiller yelpazesi dolayımında yani. Ahval tasavvur edebilemeksizin mümkünlere iltisakla yaşayagidenlerin geçit resmi demek gerek nesillere şu halde.

Resmettiğimiz bu manzarada içtimai tedahüle en fazla 20 senelik süre zarfında cari yani anlayacağınız. Daha evvelisiyle irtibatı değilse bile alakası hâlâ mevcut yine de nesillerin. Çünkü kıdemden kıdeme kadem kadem terike mecralar var. O mecraların şekli, maddesi ve gayesi nisyana uğramışsa da efali (mefailün) tecrübe edegeliniyor. Bu tecrübeler… ibadet, alış-veriş, seyahat, doğmak, ölmek, evlenmek, çalışmak(!), giyinmek, yemek, eğlenmek, uyumak, toplaşmak-buluşmak gibi tecrübeler. Bunlara tahsisli mekanlar açılıyor, kapanıyor, yenileniyor, birleştiriliyor, daraltılıyor, genişletiliyor falan hâlâ. Bu tecerrubat ve mücerrebat sayesinde nesilden nesle taşınan bir kültür var ise işte o kadar bir kültür şimdikisi. Ama o icabetlerin ne binası, malzemesi, tasadduru, tasarrufu ne teneffüsü, tederrükü, telezzüzü, tehazzüzü, teveccüdü, teşevvükü, teneşşüü aslına-esasına-künhüne dair bir şeycik tevzi, tenşir, tenvir, tavzi edebiliyor; edemiyor.

Mihrakların, mihenklerin, şahsiyetlerin temerküzünden ve faaliyetlerin/hareketlerin temessülünden mütevellittir bu fesat. Bir merkezi ve bir de şebekesi var artık her gailenin. Münferide ve müstakile hayat yok. Yoksa sanıldığının aksine kültür akameti teknik vasıtaların emsalsiz-örneksiz tahavvülünden değil.

Çarpıcı bir sual tevdi edelim bakalım bize itirazı olan adama: elektrikten mahrum kalmak ne demek olur? El-cevap santralin veyahut şebekenin arızası, iptali demek olur diyecektir. Oysa elektrik her bina ve cihaz için yine o bina ve cihaza şartlanabilir bi’şeydir. Ülke çapında tesis edilmiş bir muvasala hattı mecburiyeti olmasaydı; enerji ihtiyacını karşılayan yeni yeni cihazlar eskimeyen bir kültürün taşıyıcısı olur idiler. Bi’l-akis hal-i hazırda kültürü nisyana atıyor şimdi. (04 Ekim 2018)

Yazarın Diğer Yazıları

Şehir, Yönetimin Konusu Değil Yönetenin Ta Kendisidir

Aday Seçilen

Murat - Mürted - Mir'at

Para Nedir?

Siz Yazmış Olun

Niye Bu Hale Düştük?