Salgın salgın saçmalık

Malumat sahih değilse sıhhatiniz de kavi değildir. Aklen imhaa uğrayanın sıhhen ibkaı kabil değildir. Zafiyet afiyet aynı hesap o kişiye elbet.

Bolu Dağları'nda, Istranca Dağları'nda, Kaz Dağları'nda, Toroslar'da, Allahuekber Dağları'nda, Ala Dağ'da yazlık ve sahillerimizde kışlık istirahathaneler kuralım herbiri elli hektardan aşağı olmasın. Mukimlerini bilabedel ağırlayalım. Kimlere mi tahsis edelim?: sıhhi bağışıklığını yitirmiş yahut kavi tutamayan vatandaşlarımıza tahsis edelim.

..ama gücü kuvveti yerinde ve zaten bedenleri binbir çeşit virüs veya bakteriyle mücadele edebilmekte olan çocuklarımızı, genç ve yetişkinlerimizi yani sıhhat ve afiyette olan vatandaşlarımızı (adı sözde karantina olan fakat gerçekte) iş-göremezliğe/iş-gördürülmezliğe ve cemiyeti tatile/iptale/imhaya iteklemeyelim.

Zaten anca ilaçla hayatta kalabilen ve ilacını alamazsa ölümü mukadder olan insanlarımızı yaşatmak yolundaki hesap, onların ilaçlarını ve hastalık hizmetlerini karşılama imkanımız olan işgücü sermayemizi zayi etmemeli, değil mi!

Çoğunuza saçma gelecek işbu sözümü bir teklif sanacak olanlara söyleyeyim: bu bir ikazdır. Ve hâlâ anlamamakta ısrar edecek kim varsa şu suale cevap versin: Mesela şimdilerde ileri sürülen corona salgını gibi belalar karşısındaki tedbir ilamları, o ilamların gerekçe beyanları, tatbik edilen tahdit vazlarının tenakuz ve tezatları mahut bir sırrın saklanamadığının foyası mıdır yoksa hakikaten başedemediğimiz bir davunun önünde bocaladığımızın mı tezahürüdür? Saçılan enformasyondan karine kullanarak bu soruya cevap verecek olan kim varsa mecburen saçmalayacaktır, kaçarı yok.

Gerçekten cevap bulmak isteyenlere yardımcı olayım: bu mesele esasen "bilmek irademizin ve yapmak ehliyetimizin sıhhati" meselesidir, şuradan istifade ediniz efendim: http://turkiyebilgilesimajansidernegi.blogspot.com/2009/08/cumhuriyet-ve-bilgi-toplumu.html

Yazarın Diğer Yazıları

Şehir, Yönetimin Konusu Değil Yönetenin Ta Kendisidir

Aday Seçilen

Murat - Mürted - Mir'at

Para Nedir?

Siz Yazmış Olun

Niye Bu Hale Düştük?