Önce seçim ama sonra geçim
Malum Türkiye seçim sathına girdi. Önümüzdeki 50 gün seçimle ilgili konularla yatıp kalkacağız.
Malum Türkiye seçim sathına girdi. Önümüzdeki 50 gün seçimle ilgili konularla yatıp kalkacağız.
Yıllardır, gerek buradan, gerekse başka mecralarda önce Bursa, ardından Marmara Bölgesi için büyüme kelimesinin kullanılmasına ve doğal olarak büyümesine karşı olduğumu hep dile getirdim.
Yaralar sarılıyor. Türkiye, tek yürek oldu ve deprem bölgesinde yaşanan sıkıntıları gidermek için ilk günden itibaren çalışmaya devam ediyor.
İyi yıllar sevgili okuyucular.
YILLARDIR başta Bursa olmak üzere Marmara’nın artık büyümemesi gerektiğini savunurum. 1990’larda 13 milyon kadar olan Marmara Bölgesi’nin bugün nüfusu 27 milyona dayanmıştır.
BÜYÜK bir felaket ve büyük bir acıyı yaşıyoruz.
Geçen ay burada tekstil ve hazır giyimdeki gerilemeyi yazmıştım. Rakamlar netleşti. Yılı kötü kapamasa da bu iki ihracat alanımızda sinyaller iyi değil.
Geçen hafta perşembe günü Bursa’da görülen mercek bulutu konuşuldu. Uzmanlar bunun yağış habercisi olduğunu ifade etti. Ama önümüzdeki aylarda beklenen yağışlar olmazsa halimiz hiç de hayra değil.
Öyle sanıldığı gibi medeniyetin ölçüsü değildir uçak. Uçak, teknolojik gelişmişliği ifade eder evet. Ancak, medeniyeti belirleyen kuşkusuz ki, salt teknolojik ve ekonomik gelişmişlik değildir.
BURSA sanayisinin temel taşlarından biri hiç kuşku yok ki tekstil, hazırgiyim ve konfeksiyondur.
AVATAR filmini çok sevmiştim. Pandora gezegeninin, insan benzeri canlıları Na’viler ile insan arasındaki çatışmada, Na’vi görünümlü Avatar’ın başını çektiği direnişçilerin, Pandora’daki diğer canlılarla birlik olup nasıl yaşamı savunduklarını...
Bilenler bilir SWOT analizi diye bir çalışma vardır. Bir işe girerken içsel olarak, güçlü yönleriniz, zayıf yönleriniz, dışsal etki olarak da fırsatlar ve tehditlerin belirlenmesi için yapılır.
Verilerle yazmayı severim. Veri, görece bakışı aza indirmek için önemlidir.
Enerjinin son dönemin gözde konuları arasında olduğunu bu satırlardan belirtmiş ve bazı rakamları paylaşmıştım.
Dünyada resesyon yani durgunluğun ayak sesleri giderek yükseliyor. Türkiye’den de bu sesler duyulmaya başladı.
Sonbaharın en güzel yanlarından biri tiyatrodur benim için. İnsanı, insana, insanla anlatma sanatı, sonbahara ayrı bir güzellik katar.
Türkiye Cumhuriyeti doğum gününü kutluyor.
Geçen haftadan devam edelim. Değişen dünya dengelerinden bahsetmiş ve dünyanın çok kutuplu sisteme doğru yöneldiğinden bahsetmiştik. Bu yönelişin sancıları olduğunu da ifade etmiştik.
Çok özel günlerden geçiyoruz.
Yaz ortasından beri 30 kadar sanayiciyi fabrikalarında ziyaret etme şansım oldu. Bazıları hiç bilmediğimiz işler yapıyor, bazıları ise aşina olduğumuz şeyleri.
Türkiye iki sektörde ciddi kan kaybı yaşıyor. İktidar, faiz indirimleriyle bu sektörleri canlandırma derdinde.