Basının zaferi

BİR düşünün... Ortada internet, sosyal medya, televizyon, radyo falan yok... Yegâne haber kaynağınız, gazeteler. Ne var ki gazeteler kâğıt, kalıp ve mürekkep yokluğu içinde. “Günlük” gazete olsalar da pek çoğu imkânsızlık nedeniyle her gün...

Ulusal hafıza merkezi kurulmalı

“İşgal kuvvetleri her yeri çok sıkı denetim altına almış, adeta kuş uçurtmuyorlarmış"

Derdimiz taksimetre

Taksiciler isyanda, yönetim dertli...

Görüntü Atatürkçülüğü

GEÇEN hafta Türkiye’de en fazla ses getiren olaylardan biri, “Atatürk dizisi” oldu.

Kadınlara küfür yetmedi mi

*

Yangına yağmur yağdırmak

Kavurucu sıcakların ormanları küle çevirdiği şu sıkıntılı günlerde, yağmur yağdırabilme imkânımız olsa ne güzel olurdu değil mi?

Yapay zekâ insana karşı

ABD’deki senaryo yazarlarının greve gittiğini okumuşsunuzdur.

Ukrayna’dan gelen İsveçli

"Özi Kalesi’nin karşı yakasında Aksu kenarına gelip feryada başladılar: El-aman bize sefâin (gemi) gönderin, ol canibe (tarafa) geçirin.

‘Sefiller’ sefil kaldıkça

FRANSA dendiğinde pek çoğumuzun zihninde öncelikle Eyfel (Eiffel) Kulesi canlanırken beraberinde bir Edith Piaf şarkısı duyar gibi oluruz: “La Vie en Rose” veya “Non, Je ne Regrette Rien”...

Aradığınız bayramlara ulaşılamıyor

Eğer yaşınız Cumhuriyet’in 50. yıldönümünü ya da en azından 12 Eylül’ü hatırlamaya yetiyorsa birazdan okuyacağınız satırlar size çok tanıdık gelebilir.

Kadının ‘soyadı’ hakkı

*

Çiller-Yılmaz devri

“Kadının Zaferi”, “Muhteşem”, “İşte İlk Kadın Başbakanımız”, “Tansu Çiller Ezdi Geçti”, “Çiller Tarih Yazdı”... Günümüzden tam 30 yıl önce, yani 14 Haziran 1993 tarihli gazetelerin başlıkları böyleydi.

Diplomasi ve istihbarat

BÜYÜK Selçuklu veziri Nizamülmülk, Siyasetname’de şöyle der: “Padişahlar sanıldığı gibi yekdiğerine elçileri sırf haber ve mektupları iletsinler diye göndermezler. Elçileri yollamakta irili ufaklı yüzlerce niyetleri vardır.”

Geleceğin kilidi

Son seçim sürecinde açık şekilde gördük...

Annelerin seçimleri

Bu pazar günü, hem seçimler var hem de Anneler Günü.

Tayyare yapıyoruz

Günümüzden tam 97 yıl önce, yani 3 Mayıs 1926’da, saat 7 sıralarında, Eskişehir’den iki uçak havalandı.

Seçmenler ikiye ayrılır

“İNTİHAB (seçim) olunacak ademler (kişiler) dahi bir mahalle biriktirilib, birer birer işbu mecma’-i ahaliye çıkarılarak, ol ademi isteyen takım bir tarafa ve istemeyenler diğer canibe (tarafa) ayrılmaları ol veçhile...”

50 yıllık tesadüfler

Bundan 50 yıl öncesi, yani 1973, Türkiye için önemli bir yıldı.

Beni görmek demek

Öyle bir zamandayız ki “görmeden inanmam” sözü anlamını yitiriyor âdeta.

Felaketlere karşı ‘ilim ve irfan’

“Erzurum hareket-i arzı (depremi) felaketzedegânı çocuklarına ihda (hediye) buyurduğunuz kitaplar dolayısıyla çok teşekkür ederim. Memleketin ilim ve irfanı için bu vesile ile gösterdiğiniz alakayı kıymetli buldum.

Berbat bir miras

GEÇTİĞİMİZ hafta Hürriyet’te okuduğum bir haber beni 90 yıl öncesine götürdü...