Enerji, teknoloji ve milli güvenlik (3)
ENERJİDE yarının en önemli parçası artık elektrikli otomobillerdir. Uzun süredir TOGG kullanıcısı olarak ‘şarj’ stresi konusunda da bir nevi uzmanlaştım.
ENERJİDE yarının en önemli parçası artık elektrikli otomobillerdir. Uzun süredir TOGG kullanıcısı olarak ‘şarj’ stresi konusunda da bir nevi uzmanlaştım.
Bab-ı Ali Toplantıları’nda 2011’de yaptığı konuşmada dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız; “Enerji fiyatlaması en zor konulardan biridir. Devlet piyasa belirleyici olarak davranırsa enerji fiyatı vatandaş – tüketici lehine uygun...
Ateş bulunduğunda ısınma, aydınlanma ve pişirmenin temel unsuru oldu.
Körü körüne kapıldığımız Batı hayranlığı, istikbalimizi ve insanımızı perişan etti.
İsrail’in yaptığı soykırıma, dünya üzerinde 3-5 devlet başkanının dışında hiçbir lider sesini çıkaramıyor. Sesini çıkaranlar da utanmadan İsrail’in işlemekte olduğu vahşetin yanında yer aldıklarını söylüyorlar.
KAFALARI bulandırmamak için baştan şu tespiti yapalım; insanların en iyileri ve hayırlıları, onları ebedi mutluluğa eriştirecek yol ve yöntemleri gösteren peygamberlerdir (selam ve en iyi dualar onların üzerine olsun) ve onların varisleri olan...
Birçok insan farkında değil ama AK Parti, hiçbir siyasi liderin ve kadrosunun başaramadığını başardı; iç ve dış vesayeti yenerek, demokrasimizin üzerindeki ipoteği kaldırdı ve sonuç itibarıyla milli iradeyi gerçek anlamda hâkim kıldı.
Tanzimat’tan günümüze bu memleket tuhaflıklar ülkesi olmuştur. Zira o günden beri bu ülke insanı, kendi olmaktan çıkıp, başka bir şey olmanın derdine düşmüş, düşürülmüştür.
Erdoğan’dan önce Türkiye hep çift gündemliydi, birisi gerçek gündem, bir diğeri de göstermelik, diğer bir ifade ile milleti ‘cambaza baktıran’ gündemdi.
Her zaman yaptığımız bir tespit var; Türk milleti demokrasi için herhangi bir mücadele vermedi, batıdaki gibi demokrasi uğruna savaşlar verip, göz yaşı akıtmadı ve kan dökmedi.
ERDOĞAN, sergilediği çalışma performansıyla gelip geçen hiçbir lidere benzemiyor. Öyle ki, bu insanın ne gecesi ne gündüzü var. Gecenin 03.00’ünde insanları yataklarından kaldırıp, yapmakta oldukları işlerin ne aşamaya geldiğini soruyor.
Sayın Erdoğan ve başında bulunduğu AK Parti, 22 yıldır kesintisiz tek başına iktidarını sürdürüyor.
Semavi mesajlara (din) kulaklarını tıkayan bütün bir insanlık her türlü pisliğe bulanmış, perişan bir halde hızla kıyamete doğru sürükleniyor.
Siyonizmin emrindeki ABD, Sovyetlerin dağılışından (1991) beri, köpeksiz farz ettiği dünyada değneksiz dolaşmaya başlamış ve tüm coğrafyalarda kelimenin tam anlamıyla ‘Ali kıran baş kesen’ kesilmiştir.
İnanın, sözün bittiği yerdeyiz! Ve inanın, dünya bu zulümlere ve pervasızca sergilenen vahşetlere daha fazla dayanamaz. Bu gidişle dünya, üzerindeki günah yükünü daha fazla taşıyamaz ve sabır taşı misali çatlar.
İnsanlar, her türlü inanç veya inançsızlık sahibi, diğer bir ifade ile dinli ya da dinsiz olabilirler. Bu durum yalnızca kendilerini ilgilendirir.
Türkiye, tarihi misyonundan dolayı iç ve dış tehdit unsurlarının hedeflerinde olan bir ülkedir. Türkiye, kurulduğu günden beri bu mücadeleyi vermektedir. Nitekim kurtuluşu ve yeniden kuruluşu da aynı tehdit unsurlarına karşı gerçekleştirmişti.
Hiç düşündünüz mü; gelmiş geçmiş hiçbir lider değil de neden Tayyip Erdoğan düşmanların hedefinde?
ŞU anda dünyada lider eksikliği çekiliyor. Yüz seksen küsur ülkede, ancak bir elin parmakları kadar akil lider sayabiliriz.
KİMİLERİ, bizim sürekli Tayyip Erdoğan güzellemeleri yaptığımızı ileri sürerek bize gazetecilik dersi vermeye çalışıyor. Bahse konu gazeteciliğin hemen her kademesinde bulunmuş ve bu mesleğe 40 yılımızı vermişiz. Müsaade edin de tereciye tere...
FETÖ hareketi sıradan bir olay değildir ve asla bir ‘cemaat’ kalkışması değildir. ‘Cemaat’, buzdağının deniz üstünde görülen (aysberg) ve sözde dini maskeyle örtülen kısmıdır.