Güvenliğe kalp bıraktım
Geçenlerde yanlışlıkla birinin “Güvenliğe kart bıraktım” cümlesini, “Güvenliğe kalp bıraktım” diye anladım.
Geçenlerde yanlışlıkla birinin “Güvenliğe kart bıraktım” cümlesini, “Güvenliğe kalp bıraktım” diye anladım.
Her şey olurken, sanki hep olacakmış gibi geliyor nedense.
Kendi çocukluğumla oğlumun çocukluğunu karşılaştırdığımda, devasa farklar görüyorum. Hangisi daha iyi bilmiyorum. Yoksa iyi kötü değil de, farklı mı demeli bilmiyorum.
“Dinlemiyorsun ki” diye bir kitap okuyorum.
Aziz Arif, yemek masasına iPad’le oturup bir de üzerine Roblox’ta oynadığı oyunu açıp, bir şeyi kovalamaya ve bir şeyden kaçmaya başlayınca, babası dayanamadı ve başladı anlatmaya...
Nil Karaibrahimgil ve Serdar Erener, orman içindeki evlerinin bahçesinde röportaj verdi. Sakalları ve bastonuyla dikkat çeken Serdar Erener, röportajında şehir yaşamını tehlikeli bulduğunu söyledi.
NİL Karaibrahimgil, yeni kitabı “Kanatların Var Ruhunda” ve yeni plağı “Tek Taşımı Kendim Aldım”ın lansman ve imza gününde D&R İstinyePark’ta sevenleriyle bir araya geldi.
Var bir ben Tüy kadar hafif.
Hayatımızı kimlerle çerçevelersek, sınırlarımız o insanlar kadar oluyor. Bu sebeple arkadaşlar, eş ve dost en önemlisi.
(Bu yazı, yeni çıkan kitabım ‘Kanatların Var Ruhunda’dan alınmıştır.)
Hemen diyeceksiniz ki “Neden?” Daha sakin bir insan olabilmek için tabii ki.
Şimdiden söyleyeyim bu rakamı tamamen uydurdum. Hiçbir bilimsel veriye dayanmıyor. Kendi kendime konuşurken (evet sık yaparım) dedim ki, “Nil kızım, yüzde otuz hata payı tamamdır.”
Her güne güzel bir düşünceyle başlayıp, günü de güzel bir düşünceyle noktalamayı başarırsam, günler daha bir kolay olur diye düşünerek odadaki koltuğa baktım.
Madem yeni bir sene başladı, yeni bir düşünceyle başlasın.
Bu yeni zamanda...
Bir yaz günü geldiler. Zeynep Erekli ve Barış Aktınmaz.
Kelimeleriyle kanatlandıran, şarkılarıyla coşturan, sahne kostümleriyle özgünlüğünü koruyan, güzelliği ile büyüleyen, hep biricik kalmayı başaran özel bir isim Nil Karaibrahimgil. ‘Tek taşını başkasından bekleme, kendin al!’ dedi yıllarca….’Benim...
Geçen gün Serdar’a bir fotoğraf attım.
Sen ağaçların tepesindeyken, hayatın da böyle ağaçların tepeleri gibi olduğunu düşündüm.