Akif Emre Gideli İki Koca Yıl Oldu

Bazen sohbete nereden başladığımızı bile unuturdum. Her seyahat dönüşünde çektiği fotoğrafları tek tek gösterirdi bana ve sanki oradaymışçasına anlatırdı. "Abi, bir gün seninle beraber gidelim şuralara" dediğimde, gülümserdi. Kimsenin kendisine ayak bağı olmasını istemediğini tahmin ederdim. Çünkü çıktığı seyahatler onun için özel zamanlardı.

İslam Gemici - Serbest Gazeteci (Freelance Journalist)

On sene birlikte çalıştık Akif ağabey ile... Gerçi Ahmet A. Sezer, Mehmet Güner, Hamit Kardaş onunla haftanın altı günü beraberlerdi. Ben de bazı zamanlar her gün, bazen de haftada birkaç gün mesai yapardım. Kötü diyeceğim günlerimiz olmadı, sıkıntılı dönemler tabii ki yaşandı, çünkü sonuçta habercilik yapıyorduk ama hepsini aşmayı başarmıştık.

Sonra bir gün çocuğu gibi sevip, büyüttüğü ve ilgilendiği Dünya Bülteni'nden ayrılmak mecburiyetinde kaldı. Bir seneye yakın sadece Yeni Şafak'ta köşe yazılarını kaleme aldı, sonra yeniden kendine bir mecra buldu. Dereler yeniden nehirlerle buluşacaktı ama olmadı. Ecel gelince, akan sular duruyor.

Daha işin başındayken, kendisiyle uzun bir telefon konuşmamız oldu, sonra da "birkaç gün sonra görüşmek temennisiyle" sohbeti sonlandırdık. Akif Emre'yi ziyarete gideceğim gün telefonum çaldı, açtım, karşımda Engin Demir. "Abi birşey söyleyeceğim ama..." dedi. Cümlesini tamamlamasına izin vermeden espriyle karşılık verdim. "Çabuk söyle, hazırlanıyorum, biraz sonra Akif abiyi ziyarete gideceğim" dedim. Sustu ve sonra "Akif abi rahmetli oldu" dedi. İnanmadım, "şaka yapma" diyerek güldüm, "bugün görüşecektik, konuşacaklarımız vardı" dedim. "Vallahi abi, Akif abi kalp krizi geçirdi, başımız sağolsun" dedi. Telefon elimde kaldı, öylece olduğum yere çöküp kaldım.

Bir Muhsin Yazıcıoğlu'nun helikopteri düşürüldüğünde, haberi öğrenir öğrenmez ağlamaya başlamıştım; bir de Akif Emre'nin vefatını işittiğim anda... Yığılıp kaldım ve gözyaşlarıma hâkim olamadım. Hemen Hamit Kardaş'ı aradım, telefonu açtığı anda fondan gelen gürültülerden şaka olmadığını anladım. "Doğru mu?" diye sordum cevabı bile bile, "doğru" dedi. Telefonu kapattım.

Keşke o gün değil de, bir gün önce gitseydim yanına... Keşke son bir kere yine uzun uzun sohbet edebilseydik... Hani Barış Manço'nun şarkısında söylediği gibi: "Ölüm Allah'ın emri, ayrılık olmasaydı..." Evet, bizim için katlanılmaz acıya sebep olan aslında ayrılıktır.

Ben talihli insanlardan biriydim, çünkü Akif Emre ile tanışmış, çalışmış, yemek yemiş ve sohbet etmiştim. O kadar çok ve farklı mevzularda konuşurduk ki, bazen sohbete nereden başladığımızı bile unuturdum. Her seyahat dönüşünde çektiği fotoğrafları tek tek gösterirdi bana ve sanki oradaymışçasına anlatırdı. "Abi, bir gün seninle beraber gidelim şuralara" dediğimde, gülümserdi. Kimsenin kendisine ayak bağı olmasını istemediğini tahmin ederdim. Çünkü çıktığı seyahatler onun için özel zamanlardı ve kolay kolay başkalarıyla paylaşabileceğini düşünmüyordum.

Yıllar önce bir bahar günü yanıma gelip, "elindeki işi bitir, dışarı çıkalım" dedi. Çıktık. Beşiktaşlı Yahya Efendi'nin türbesine gittik. Ziyaretten sonra dışarıdaki kediler ve mezartaşlarının arasından Boğaziçi'ni rahatça görebileceğimiz bir yere geçtik. Erguvan mevsimiydi, çiçekler yeni açıyor, tabiat yeşilleniyordu. Denizi seyrettik, fazla konuşmadık, birkaç fotoğraf çektik. Belki bir saatten fazla kaldık ve huzur bulmuş vaziyette büroya döndük.

İşte böyle biriydi Akif Emre. Uzaktan ilk defa görenler çok sert, haşin bulurlardı kendisini. Ben de yeni tanıştığımızda çatık kaşlı, tavizsiz bir insan görüntüsü çizdiği için biraz çekingen davranmıştım. Sonraları dış görünüşünün haricinde, bambaşka bir insan olduğunu anladım.

Akif Emre'nin ağladığına bir defa şahit oldum. Vefatından kısa müddet önce Hac vazifesini ifa için Hicaz'a gitmişti. Dönüşte odasında oturup konuştuk. Ben de yakın zamanda umreye gittiğim için benim hatıralarım da tazeydi. İkimiz de Mekke ve Medine'den bahsederken sanki o anları yaşıyormuş gibiydik ve anlatırken gözlerinden yaşların süzüldüğüne, sesinin titrediğine şahit oldum. Dedim ya, on sene boyunca sık sık görüşerek çalıştık, ne hadiseler gördük geçirdik fakat ağladığını ilk defa orada gördüm.

Bazen "gel bakalım, anlat, dışarıda ne var ne yok" derdi. Ben de iş ve basın dünyasından duyup gördüklerimi kendisine aktarırdım. Bazen heyecanıma mağlup olurdum ve sesimi yükseltince, gülümser ve "tamam, sakin ol" derdi. Ne kadar uzun sohbet etsek de hep sanki yeterince konuşmamışız gibi gelirdi bana. Hep, daha fazla konuşmalıyız da, birşeyler eksik kalıyormuş gibi hissederdim.

Şimdi artık Akif Emre aramızda yok. Artık onunla sohbet de edemiyorum ama sanki hiç ölmemiş gibi geliyor bana... Bazen kimselere anlatamadığım çetrefilli konuları onunla konuşuyorum kafamın içinde... Yapacak birşey yok. Dedim ya, keşke irtihalinden önce bir defa daha konuşabilmiş olsaydım. Keşke...

İnandığı gibi tavizsiz yaşadı. "Tek kişilik ordu" sıfatını taşıyan nadir insanlardan biriydi. Kimsenin karşısında eğilip, bükülmedi. Eğildiği tek yer seccadenin üzeriydi. Allah rahmet eylesin.

**************
This post was translated with Yandex:

Thought Man, journalist and writer Akif Emre died two years ago. He was a plaintiff who didn't compromise his beliefs, who didn't bow to interest. I worked with Mr. Akif for ten years, but he came. I wish I had worked longer... I wish I'd had more conversation...

Akif Emre, a forward-looking, anti-imperialist man, predicted the troubles that the Islamic world would experience and offered solutions. As a matter of fact, his last article was titled "A Marvel film in Riyadh". Mr. Akif has not seen these bad times. God have mercy.

*

Эта статья была переведена с Яндекс:

Мысли человека, журналист и писатель Акиф Эмре умер два года назад. Он был человеком, который не уступал своим убеждениям, не склонялся к пользе. Я работал с Акифом 10 лет вместе, но мало. Хотелось бы, чтобы я работал дольше... Хотел бы я поболтать больше...

Акиф Эмре, дальновидный, антиимпериалистический человек, предвидит проблемы, с которыми будет жить Исламский мир, предлагает способы решения. Действительно, его последняя статья была названа "фильм Marvel в Эр-Рияде". Господин Акиф, он не видел этих плохих дней. Да помилует Аллах!

*

هذا المقال ترجم مع yandex:

رجل الفكر والصحفي والكاتب (أكيف إمري) مات قبل عامين لقد كان مدعيا لم يتنازل عن معتقداته ، ولم ينحني للفائدة. عملت مع السيد (عجيب) لعشر سنوات ، لكنه جاء. أتمنى لو كنت قد عملت لفترة أطول... أتمنى لو كان لدي المزيد من المحادثة..

لقد تنبأ عجيب إمري ، وهو رجل استشرافي ومناهض للإمبريالية ، بالاضطرابات التي سيواجهها العالم الإسلامي ويقدم حلولا لها. في واقع الأمر ، كانت مقالته الأخيرة بعنوان "فيلم أعجوبة في الرياض". السيد عجيب لم يرى هذه الأوقات السيئة. فليرحمنا الرب

*

Ovaj post je preveden sa Yandexom.:

Mislio sam da je čovjek, novinar i pisac Akif Emre umro prije dvije godine. On je bio tužitelj koji nije ugrozio svoja uvjerenja, koji se nije klanjao interesima. Radio sam sa gosp. Akifom deset godina, ali on je došao. Da sam bar duže radio... Volio bih da sam imao više razgovora...

Akif Emre, predskazujući, antiimperijalistički čovjek, predvidio je probleme koje će islamski svijet doživjeti i ponuditi rješenja. U stvari, njegov zadnji članak je imao naslov "Marvel film u Rijadu". G. Akif nije vidio ova loša vremena. Bože, smiluj se.

*

ky post është përkthyer nga yandex:

mendova njeriu, gazetari dhe shkrimtari akif emre vdiq dy vjet më parë. ai ishte një paditës i cili nuk vuri në dyshim besimet e tij, të cilët nuk iu gjunjëzuan interesave. kam punuar me z. akif për dhjetë vjet, por ai erdhi. do doja të kisha punuar më gjatë... do doja të kisha bërë më shumë bisedë...

akif emre, një tip anti-imperialist parashikonte problemet që bota islamike do të përjetonte dhe do të ofronte zgjidhje. në fakt, artikulli i tij i fundit u quajt "një film mahnitës në rijad". z. akif nuk i ka parë këto kohë të këqija. zoti ka mëshirë.

*

Овој пост беше преведен со Yandex:

Мислата на Човекот, новинар и писател Akif Emre почина пред две години. Тој беше тужителот кои не компромис неговите верувања, кои не се поклонат на интерес. Јас работев со Г-дин Akif за десет години, но тој дојде. Посакувам да имав работено повеќе... посакувам да сум би имал повеќе разговор...

Akif Emre, напреден, анти-империјалистичките човек, предвиде проблеми кои Исламскиот свет ќе го доживее и да нудат решенија. Како што, впрочем, неговиот последен текст е со наслов "Чудо филм во Riyadh". Г-дин Akif не се гледа овие лоши времиња. Бог има милост.

*

Ezt a bejegyzést fordította Yandex:

Think Man, újságíró és író Akif Emre két éve meghalt. Ő egy felperes volt, aki nem veszélyeztette a hitét, aki nem hajolt meg az érdeklődés előtt. Tíz évig dolgoztam Mr. Akif-fel, de eljött. Bárcsak tovább dolgoztam volna... Bárcsak többet beszélgettem volna...

Akif Emre, egy előretekintő, imperialista ember, megjósolta a problémákat, amiket az iszlám világ megtapasztalna és megoldásokat kínálna. Ami azt illeti, az utolsó cikk címe "Egy Marvel film Riyadh-ban"volt. Mr. Akif nem látta ezeket a rossz időket. Isten irgalmazzon.

*

اس پوسٹ میں ترجمہ کیا گیا تھا کے ساتھ Yandex:

سوچا آدمی ، صحافی اور مصنف Akif ایمرے دو سال پہلے مر گیا. وہ ایک مدعی نہیں تھا جو سمجھوتہ ان کے عقائد ، جو نہیں جھکنا کرنے کے لئے دلچسپی. میں نے ساتھ کام کیا جناب Akif دس سال کے لئے ، لیکن وہ نہیں آیا ۔ میری خواہش ہے کہ میں کام کیا تھا اب... کاش میں تھا زیادہ بات چیت...

Akif ایمرے ، ایک مستقبل کے حوالے سے ، مخالف سامراجی آدمی, پیش گوئی کی مشکلات ہے کہ اسلامی دنیا کا تجربہ کرے گا اور مسائل کے حل کی پیشکش کی ہے. یه سچ بات ہے, ان کی آخری مضمون کا عنوان تھا "ایک چمتکار فلم میں ریاض". مسٹر Akif نہیں دیکھا ہے یہ برا وقت ہے. خدا کی رحمت ہو.

*

Бұл мақала Яндекспен аударылды:

Адам, журналист және жазушы Акиф Эмре екі жыл бұрын қайтыс болды. Ол өз наным-сенімінен кем емес адам болған. Мен Акифпен 10 жыл бірге жұмыс істедім, бірақ аз. Мен ұзақ жұмыс істегім келеді... Мен көп жұмсағым келеді...

<url> - "Қазақстан мұсылмандары діни басқармасының Астанадағы кеңсесінде Египет Араб республикасы" әл-Азһар "университетіне қарасты имамдардың білімін жетілдіру курсына жолдама алған имамдармен кездесу өтті "деп хабарлайды" Нұр Астана " орталық мешітінің баспасөз қызметінен. Шынында да, оның соңғы мақаласы "Эр-Риядтағы Marvel фильмі"деп аталды. Акиф мырза, ол осы жаман күндерді көрмеді. Иә, Алла кешірім!

*

در این ارسال با یاندکس ترجمه شد:

مرد فکر, روزنامه نگار و نویسنده اکیف امره دو سال پیش درگذشت. او شاکی که اعتقادات خود سازش نیست که تعظیم به علاقه بود. من ده سال با اقای اکیف کار کردم اما اون اومد ای کاش من دیگر کار کرده بود... ای کاش بیشتر حرف میزدم..

عیف امره مردی ضد امپریالیستی پیش بینی کرد که مشکلات جهان اسلام را تجربه و راه حل های عرضه می کند. به عنوان یک ماده در واقع, مقاله گذشته خود را با عنوان شد"یک فیلم مارول در ریاض". اکیف این زمان بد دیده نمی شود. خدا رحم کنه

Gündem Haberleri

Ramazan Pişkin cinayetinde müebbet hapis talebi

Kırıkkale'de kaçakçılık operasyonları: 6 gözaltı

Meral Danış Beştaş, DEM Parti'ye oy verin çağrısı yaptı

RTÜK'ten siyasi reklam yasakları uyarısı

Para kuleleri skandalında komik savunma!

Kamyonet şarampole yuvarlandı: 1'i ağır, 2 yaralı

Musk'ın 'Dem Party' paylaşımına yanıt gecikmedi

Kamyonet şarampole yuvarlandı: 1'i ağır, 2 yaralı

Video Haberler

İntikam Almadan Durmak Yok Hür 10 Bölüm

İntikam Almadan Durmak Yok! | Hür 10. Bölüm