Komedi filmi gibi cinayet dâvâsı: Şule Çet olayı çözülemiyor

Ankara’da bir plazanın 20. katından, 29 Mayıs 2018’de şüpheli bir şekilde düşerek hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Şule Çet’in ölümüne ilişkin davada cep telefonlarıyla ilgili hazırlanan rapor dosyaya girdi. Şüpheliler Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın tutuklu yargılandıkları davaya bakan mahkeme, genç kadının ve ev arkadaşı Lila T.’nın telefonlarının incelenmesine karar vermişti. Raporda, Çet’in telefonunun açılamadığı belirtildi.

Maktule Şule Çet’in ev arkadaşı Lila T.’nin telefonu üzerinden yapılan incelemede ise ikili arasındaki sohbetin 28 Mayıs 2018 günü saat 22:29’da sonlandığının belirlendiği ifade edildi. 28 Mayıs 2018 günü saat 22.26’da Şule Çet, ev arkadaşına “Abla ara yazdığımda ara” mesajı atıyor. 29 Mayıs 2018 günü saat 01:48 de Lila T., Çet’e “Ne yapacaksın” mesajını gönderiyor. Çet, ev arkadaşına cevap vermezken 29 Mayıs günü saat 11.26’dan sonra Lila T. “endişe duyduğuna” ilişkin pek çok mesajı Çet’e atıyor.

Olay yeri leke incelemesine ilişkin raporda ise halıfleks üzerindeki lekelerin ‘kan’ ve ‘meni’ (sperm) olmadığı belirtildi. Çet ailesinin avukatlarının talebi üzerine olaydan yaklaşık 1 yıl geçtikten sonra olay yerinde leke incelemesi yapılmıştı. Polisin veya savcının bu zamana kadar aklı neredeymiş? Daha önce niye incelenmemiş? Sorular çok.

alemihaber.com editörünün notu: İşin tuhaf bir başka yönü de şu: Şule Çet'in ailesinin nasıl bir aile olduğu da ayrıca tartışılmalı. Vakit geceyarısını geçmiş, insan kızını arayıp sormaz mı, "kızım neredesin, eve niye gelmiyorsun?" demez mi? Hem kızlarına sahip çıkmıyorlar hem de "kızımız öldü, adalet" diye zırlıyorlar.