İstihdam yaratmak kimin derdi ola?

Hisarcıklıoğlu'ndan özel sektöre "en az artı bir istihdam sağlayalım" çağrısı gerçekten ESSAH mı?

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başlattığı istihdam seferberliği kapsamında özel sektör temsilcilerine Türkiye'nin geleceği için en az artı bir istihdam sağlamaları çağrısında bulunarak, "Hükümetimizin desteği ile bu istihdam seferberliği inşallah başarıya ulaşacak" dedi.​

Aynı gündem 2011 yılında da konuşuluyorken "İstihdam Yaratmak Kimin Derdi Ola?" başlığı altında madde madde arzetmiştik. Buraya aynıyla alıntılıyoruz:

alemihaber

İSTİHDAM YARATMAK KİMİN DERDİ OLA!?

Hemen diyivereyim, çünkü sizi söze taşımak yerine sözün peşinde koşturayım istiyorum.

İstihdam yaratmak mesela;

  • Orta ve yüksek tahsilde olan insanı ‘bir çalışandır o’ sayanın derdidir. Talebelerimiz işsizler arasında sayılmıyor. Talebelerimiz aynı sıra çalışan nüfus arasında da sayılmıyor. İşsizlerden değil, çalışanlardan da değiller ise, o halde ‘iş gücü’ nüfusundan mı saymıyoruz onları? Çocuk mudurlar onlar yoksa kötürüm veya mütekait… hangisi! E, tahsilini bitirince iş gücü nüfusuna katılacak biridir o mu dersiniz? O halde hiç tahsil görmemiş kişiyi niye yaşı 16’yı bulunca iş gücüne katıyorsunuz?.. Demek ki, ne işsiz ne çalışan ne çocuk ne mütekait diye bir şey yokmuş anlaşılıyor buradan. Yani lise ve üniversitede okuyan vatandaşa maaş vermek gerekiyor. Madem istihdam, öyle daldan eğme her kelle sayısıyla başlayıp bitiveren bir şey değildir, o halde tahsilde olmanın çalışmaktan başka bir açıklaması yapılabilinemez. Tahsilini devam ettirenden para alıyoruz ama biz!?

İstihdam yaratmak mesela;

  • İnsana ‘kendini yaşıyor hissettiren emellenmelerinin’ en birinci kamusal meyvesi iktisattır sayanın derdidir. Ama iktisat, bugün, bir tür sigorta yahut garanti sayılan ‘iş kapılarının’ tutarları ve toplamlarından başka şey sayılmıyor. İktisada giriş derslerimizi biz ilk elden ‘hele bir hayata atıl sen, dünyanın kaç bucak olduğunu öğreneceksin o zaman’ tekdiriyle alıyoruz. Kendini bulduğun şeyi keşf ve cerb ile meslek edinmeyi telkin eden bir dersimiz hiç olmuyor. Ninni kabil propagandalara alışık olanlar hemen itiraz edeceklerdir: “Haksızlık etme Tahsin ‘sevdiğiniz mesleği okuyun’ diyen ve yönlendiren bir sistemimiz var, görmezden gelme.” Yani bir benim görmeyişim eksik öyle mi? Benim yüzümden o canım sisteminizin hayrını göremiyorsunuz demek. Vah vah. Vurun boynumu canım, kıldan incedir memleketime. Şu memlekette nice zamandır… belki 150-200 senedir bir tekcik icadedildi de somun, civata, vida anahtarı ben mi görmüyorum?

İstihdam yaratmak mesela;

  • Yolsuzun, teröristin ve siyaset erbaplarının birer işveren mevkiine geçmelerini engelleyen adamın derdidir. Bugün bu üç tipin borusunun sesi hâkimdir ülkede. Almışlar müesses nizamcıktan ellerine bir boru, öttürüyorlar vekaleten.

İstihdam yaratmak mesela;

  • Teşebbüsü, sermayeyi, toprağı emeğin karşısında bir blok saymayıp hemayar gören ve tutanın, her birini münferit sayanın derdidir. Yani üç gün daha uzun izin, bir kuruş daha yüksek ücret vb. gibi grev mevkiine sıkışmış işçi sendikacılığı yapanın derdi değildir. Teşebbüs, sermaye ve arazi sahiplerinin hatalı kararlarının veya karar yapmamalarının sonucunda çıkan zararların sadece işçiye yıkılmasına itiraz etmeyi gündemine alan sendika istihdam yaratmayı dert edinmek zorundadır. İktisadın temel elemanlarından olduğu halde iktisatta gaye, fail, şekil ve madde nedenlerinden hiçbirini tayin edemeyen bir işçi o derdi farkedemez bile. İftahından iflasına ve ifsahına, iptalinden ikmaline kadar her karar meselesinde bir iktisadi faaliyetin eşit karar vericilerinden olduğu halde işçiye yer yoksa istihdam yaratılamaz.

İstihdam yaratmak mesela;

  • Kat’iyetle herhangi ferdine temlik edilemez ve devredilemez bir emlak ve teşebbüs edinmekle, yükümlülük, hak ve yetki üstlenmekle karakterize edilmiş Aile Tüzel Kişiliği tanımlayan Aile Hukuku tesis edenin derdidir. Bugün aile tüzel kişiliği hiçbir değeri, gücü ve efali bulunmayan fakat amme idaresinde yeri tayin edilememiş konuların döküldüğü bir çöplük mesabesindedir. Bu konulardan biri de ister mütekait ister genç olsun ama yetişkin ferdinin işgücüne vaziyet etme konusudur.

İstihdam yaratmak mesela;

  • İşsiz sayısını 2,5 milyona indirdik diyenin karşısında “hadi ordan terbiyesiz herif, fakirim diye aptal mı sandın beni” diyerek duranın derdidir. Demek ki bu karşıtlığın tarafları 5 milyon üniversiteliyi işgücü dışında saymak bakımından anlaşamıyorlar. Demek ki bu karşıtlığın tarafları 3 milyon esnafı istihdam içinde saymak bakımından anlaşamıyorlar. Demek ki bu karşıtlığın tarafları 3 milyon müstahsili istihdam içinde saymak bakımından da anlaşamıyorlar. Demek ki 11 milyon çalışan içinden 400 ila 1000 lira civarında maaş alanları istihdam içinde saymak bakımından hiç anlaşamayacakları kesin o tarafların.

    Ek:1

    İstihdam yaratmak mesela;

  • Günde 12-14 saat boyunca çalıştırılan insan sayısının, bütün çalışanlar içinde kim bilir %75'e tekabül ettiğini umursamayanların derdi değildir. Bir işyeri 14 saat açık olması gereken bir işyeri olmadığı halde bu kadar sürede üstelik birden çok ve birbirinden farklı işleri bir tek kişiye yıkanların derdi değildir. 14 saatte ancak biten (her) günlük iş hacmine karşılık iki vardiya açmak gerektiğini kabul edenlerin derdidir yeni istihdam yaratmak. Gün ağarırken başlayan ilk vardiyaya ayrı ve öğlen yemekten sonra başlayan ikinci vardiyaya ayrı işçi çalıştıran bir iktisadi bünye istihdam nüfusunu %40 artıracaktır. İnsanların sosyal edip eyleyişleri çeşitlenecek ve bir insanın sair emellenmelerine ve meşguliyetlerine vakit üretilmiş olunacaktır nihayet.

    Ek:2

    İstihdam yaratmak mesela;

  • İstihdam deyince "işte geçirilen saat ve işe koyulan nüfus" anlaşılmak gerekirken kağıt üzerinde istihdam nüfusunda görünenlerin gerçekte işte olmadıklarını ayıklamaya çalışanların derdidir. Ticari yahut sınai ve sair vergi mükelleflerinin kızlarının, oğullarının, analarının, babalarının, kardeşlerinin, fedailerinin falan işçi gösterilmesini umursamayanların derdi değildir.


Analiz Haberleri

Avrupa Birliği-Rusya İlişkileri Nereye Gidiyor?

Video Haberler

İntikam Almadan Durmak Yok Hür 10 Bölüm

İntikam Almadan Durmak Yok! | Hür 10. Bölüm